3 Ekim 2012 Çarşamba

Isyanim, ofkem sana degil hayata... Yarim kalan her yanima... Can sikintima... Hicbirsey yapmadan oturdugum saatlerime, gunlerime... Aslinda algimizin disinda yalnizca gecip giden ve sonunda olecek olan zamana... Sahip oldugum tek gercekligim, zamanima...

31 Mayıs 2012 Perşembe

Ben de nihayetinde hormonlari olan ve her an beni zorlayan siradan bir kadinim iste. Beklentilerim var... Mesela ben de sinirlenebilme ve cikislar yapabilme hakki istiyorum. Hayata karsi hep yumusak ve anlayisli olmakta zorluk cektigim zamanlar yasayabiliyorum. Cikislarim oldugunda karsidaki insanin anlayisinin ve hosgorusunun olmasini isteyebiliyorum. Herseye gulumseyerek bakmaktan yorulabiliyorum. Surekli sikintilari dinlemekten ve insanlarin pervasizca hareketlerinin ozurlerini dinlemekten yorulabiliyorum. Evet, bugun, suanda kendimi cok sinirli hissediyorum ve yine kendi kendimi sakinlestirmek istemiyorum... Hayat basit, duz bir mantikla isliyor. Bunu anlamak neden bu kadar zor olsun ki?

Bu gecelik kendime sinirli olabilme hakki ya da herhangi bir huzur diliyorum...

27 Mayıs 2012 Pazar

23 Mayıs 2012 Çarşamba

Daha bugun, o sokakta yururken farketmisti lanetlendigini... Telefonu calmadan iki dakika once. Hayatin aslinda ona mucizeler degil karanliklar sundugunu... Hergecen gun bir oncesini unuttugu icin bunca yil farkedememisti hep "ayniyi" yasadigini.
Hergun uyaniyor, bir bardak sutle bir kurabiyeyi yiyip, giyiniyor ve evden cikiyordu. Daha ilk gorusmesine giderkenki sectigi yollarin aynini izleyerek ise gidiyordu. Kapidaki guvenlige ayni ses tonuyla "gunaydin" diyor, asansore binip 6. kata cikiyor ve ofisteki masasina yerlesiyordu. Masasinin uzerindeki hicbirseyin yeri degismiyordu. Onceki yillardan farkli olan tek sey yan masasinda calisan, sirkete yeni gelmis kadinin, o yokken masasinin kosesine koydugu minik cicekti. Onu da farkettmemisti zaten.
Yine dunden farksiz olarak masasina oturdu. Kalemliginin icindeki ayni renkte olan 10 kalemden birini eline aldi. Yanindaki panoya astigi kucuk takvimde dunu karaladi. Sonra bilgisayarini acti sayilara gomuldu. Calismaya baslamasinin uzerinden saatler gecmisti ki masasindaki faks'a bir kagit geldi. Uzerinde -yandaki kadina- yaziyordu. Gunlerdir belki de yillardir, bilemiyordu, yan masasinda kimin oturdugunu farketmemisti bile. Donup etrafina bakti. Sonra yandaki kadina kagidi uzatti...

Coming pek Soon...


Istanbul icinde uzun uzun yolculuklar... Sicak, sevimsiz, yapisik, suratsiz bir suru bisiler iste. Ama aklimda yuregimde beni gulumsetecek yuzler, anilar... Insan beyni ne kadar tuhaf isliyor. Korku halindeysek ona odaklaniyor, kendimizi kapatiyor ve titremekten, saldirmaktan baska hicbir sey yapamiyoruz. Mutsuzsak havayi etrafimiza fanus yapip kendimizi boguyoruz. Cogu zaman yapamadigimiz ise mutlulugumuzu deniz yapip yuzemeyisimiz. Cunku bize hep mutlulugumuzu saklamamiz ekildi. "Aman herkese anlatma nazar deger", "Aman cok dillendirme buyusu kacar" vs... Hep mutluluk denilen seyi bir ates olarak goduk heran sonecek ya da cok uzanma elin yanacak... Iste bagiriyorum buradan, mutluluk acitmiyor. Sevdikce buyuyor. Bulundugumuz alanlarin butun yanlarini gosteriyor.
Hadi seslenin siz de...

Mutlu kal'in!

5 Mayıs 2012 Cumartesi

Gec kalmis, gec kalinmis huzur...

Uzun bir aradan sonra tekrar buradayim. Mutluyum. Yillarin benim icin sakladigi tum hediyeleri, uzun bir yolculuk sonunda benimle bulustu. Ask olunca hersey bambaska belki de oldugundan cok cok daha guzel. Anlayabildigin bir dili duymak ve seni anladigini bilmek paha bicilmezmis.
Koprunun o anlamsiz pavyonumsu isiklari bile buyulu gorunuyor artik. Sacmaliyor olmaliyim :)) Ama ask sacmalatmaz mi ki zaten. Suursuzca dolanirsin etrafta. Yuzunde asili kalmis bir gulumseme, melodinin icinde yuzup durursun. Bu duygu bana nedense en cok mutfakta olma eylemini yaptiriyor. Ataerkil toplum ogretilerinden kalma bir hizmet arayisinin sonucu mu acaba :/ bilemedim. Biraz tehlikeli bir durum arz ediyor esasen cunku kilo alabilir ve aldirabilirim...
Gelen bu baharin en guzel yanlarindan biri de hic bitmeyecekmis gibi hissettirmesi ve hayal kurma yetini percinlemesi. Keza daha bu sabah Cin Seddine gidip geldim bile...

İzleyiciler